1 Mayıs 2013 Çarşamba

Açıklanamayan Sevgi


      



       Gerçeği görmek mi desem yoksa kader mi belirsiz. Tek bir açıklaması var içten gelen bir sevda bu. Başka açıklaması olamaz.

      İsmini açıklamadan birisini anlatacağım. Kendisi Iğdırlı. 19 yaşında ve 9 yaşından beri Trabzonsporlu. Sevdalısı, müptelası adeta...

      Küçük yaşta futbola dair pek bir ilgisi olmamakla birlikte sadece Galatasaray ve Fenerbahçe’nin ismini biliyormuş. Dayısı öncü olmuş Trabzonspor sevdasının başlamasına. İlk ve tek bildiği şey de renkleri : "Bordo – Mavi"...






         Renklerine sempati duymuş önce, sonra çılgın taraftarına. Yavaş yavaş filizlenmiş içinde Trabzonspor aşkı. Büyümüş, büyürken  içinde ki sevda da katlanmış. Daha Trabzon’u görmemiş. Ama sanki bizden biri gibi davranmış, içimizden biri gibi. 2-3 okul değiştirmiş. Gurbete gelen Trabzonlu ve Trabzonsporlu kişilerle tanışmış, mutlu olmuş.

      Kim mutlu olmaz ki ? Sevdalısı olduğu şehirden insanlar gelmiş yanına. Daha fazla sevmiş. Daha çok öğrenmiş şehri , takımı. Kısaca her şeyi. Artık kafaya koymuş Trabzon’a gitmeyi. Rüyalarını süsleyen, küçüklük hayali olan şehre gitmeyi, oraları görmeyi, havasını solumayı… Kim istemez ki?

       Hayali bir gün gerçek olmuş. Gitmiş görmüş Trabzon’u. Bir insanın en çok sevdiği şey bir gün gerçek oluyor. O an dünyada ki en mutlu kişi O olsa gerek… 





    Kimin aklına gelir ki tanımadığı bilmediği şehrin takımına sevdalanmak. Hadi biz memleketimizin takımını tuttuk, peki ya diğerleri ? Onların amacı neydi ? Cevap bulunmuyor bu sorulara. Tek bir açıklaması olabilir belki de : Karşılıksız Sevgi…

  Çok insan var burada anlattığım arkadaşım gibi. Niceleri var sebepsiz ve karşılıksız Trabzon’u seven. İhtiyacımız var onlara. Onların da bize. Her zaman ve her daim Bordo – Mavi renkleri sevmek dileğiyle…